Başarı İçin Çok Şeye Sahip Olmak mı, Çok Şeyden Vazgeçmek mi Önemlidir?
“Başarının gerçek ölçüsü nelere sahip olduğun değil, nelerden vazgeçebildiğindir.” diyen Jackson Brown da “Hayatını vazgeçtiklerin belirler. Bu yüzden bir karar alırken neyi seçtiğinden ziyade, nelerden vazgeçtiğini çok iyi sorgula.” Anatole France da aynı gerçeği vurgu yapmışlardır: Başarı için atılacak ilk adım vazgeçileceklerin iyi belirlenmesidir. Başarı laf ile değil ortaya konan irade ile mümkündür.
Başarılı olmayı herkes ister ama sadece istemekle başarılı olamayacağını da herkes bilir. Uykunun, yemeğin, sözün aşırısından vazgeçemiyorsanız; hakaretten, hataları yapıp durmaktan, gıybetten, iftiradan uzak duramıyorsanız ve kendinizle yüzleşmeye yanaşmıyor sanız kalıcı başarılar elde edemezsiniz.
İradenin Kullanılması İnsanları Farklılaştırır mı?
Bugün iyi bir makamda olabilirsiniz, cebiniz dolu olabilir, eşiniz dostunuz çok olabilir Yarın başarılı ve mutlu bir kişi olarak yaşamak ve anılmak istiyorsanız, bugün vazgeçilmesi gerekenlerden vazgeçmek zorundasınız. Onun için de sağlam bir irade gerekir insana. Bunu herkes yapamaz. Büyük insanlarla küçük insanlar arasındaki en büyük fark iradenin kullanımında ortaya çıkar. Bu doğrultuda Thomas Fuller’e ait şu söz söylenenleri desteklemektedir:
“İnsanlar arasındaki gerçek fark enerjidir. Sağlam bir irade, belirlenmiş bir amaç, yenilmez bir azim her şeyi başarabilir. Büyük adamlarla küçük adamları birbirinden ayıran da budur.”
Büyük adam olabilmek için ilk adım kişinin kendine karşı kazanacağız zaferdir. Bu da ancak iç disiplini sağlayacak insanlara nasip olacaktır. Kişinin öğrendiklerini hayatında uygulaması ve söyledikleri ile yaptıklarının çelişmemesi ancak iç disiplinle mümkündür. Kişinin hayatında disiplin yoksa o kişinin başarıları uzun vadeli olamaz.
Özetleyecek olursak; kimi dinlersek dinleyelim -bu bazen siyasetçi ,bazen sanatçı, bazen futbolcu, bazen öğretmen, bazen tüccar, bazen öğrenci, bazen ana baba…- herkesin hayalinde yaptığı ya da yapacağı işte başarılı olmak vardır. Lakin çoğu kimse yukarıda zikredilen fedakarlıkları yapmayı göze almaz ve bundan dolayı da bir türlü başarılı olamazlar. Sonuçta da ömürleri hep başarılı olma hayalleri ile geçer.
İnsanımıza başarı ve mutluluk için paraya, mala, mülke yönelmeleri tavsiye ediliyor ki bu son derece yanlıştır. İnsanımızın asıl yönelmesi gereken kendisidir, kendi işidir. Bu durum ihmal edildiği sürece insanımızın huzursuzluğu artarak devam edecektir.