Gün içerisinde canınız her istediğinde su için. Ne kadar içeceğinizi belirlemek size kalmış.
Market ürünleri artık faydadan çok zarar vermeye, hatta zehirlemeye başlamıştır. Marketteki paketli ürünler yerine tanıdığınız bildiğiniz kişilerden ev ve el yapımı ürünler almaya çalışın.
Mevsimi dışında yediğiniz her meyve ve sebze mutlaka doğal olmayan yöntemlerle yetiştirilmektedir. Sağlıklı beslenmek istiyorsanız kışın domates, yazın ıspanak yemeyin.
Eğer inşaat, taşımacılık, mobilyacılık gibi gayret gerektiren ve vücudumuzu terleten ve kirleten işler yapmıyorsanız her gün duş almayın. ‘’Her gün duş almak sağlıklıdır’’ tezi doğru bilinen yanlışlar arasında çoktan yerini almıştır.
Vücudunuzun ve beyninizin zinde kalması için mutlaka bir spor dalını kendinize hobi edinin. (yüzme, futbol, masa tenisi, koşu, bisiklet)
Annelerinizin ve büyük annelerinizin yazdan hazırlayıp serin yerlerde muhafaza ettikleri gıdalar altın değerindedir. İmkânlar dâhilinde bu ürünlerden bol bol yaptırın ya da tanıdıklarınızdan satın alın.
Meyve, sebze ve her türlü gıda ürünlerinde menşeini bilmediğiniz ürünler yerine yerli ürünleri tercih edin.
Sağlığınız için ev ve el yapımı ürünler yiyin.
Sigara ile içkiyi bırakmanız gerektiğini siz de biliyorsunuz. Sigaranın ve içkinin zararlarını uzun uzun anlatmak bizim haddimize düşmez.
Saçlar insanın vitrinidir. Saç bakımını en az iki güne bir yapmanız hem kendiniz hem de çevrenizdekiler için gereklidir.
Gün boyu kapalı ayakkabılar içinde kalan ayaklarınızın temizlenmeye ve hava almaya ihtiyacı vardır. Ayak temizliğinizi her gün mümkünse iki defa yapmalısınız.
Eller tam bir mikrop yuvasıdır. Paralar, tokalaşmalar, kapı kolları, merdiven korkulukları, asansör düğmeleri ve daha birçok yer ellerimize mikroplarını bırakmaktadır. Günde birkaç kez elleri arınık etmek hastalıkları def etmek için yeterlidir.
Ağız temizliği sadece kendiniz için değil sizinle iletişim içerisinde bulunan herkes için şarttır. Ağız bakımı hem fiziksel hem psikolojik hem de sosyolojik açıdan büyük öneme sahiptir. Hiç kimseye ağzında kötü koku olan biri ile bir arada olmak istemez. Ağzın kokması insanın sağlıksız olduğunun da bir işaretidir. Ağzının koktuğunu bilen insan psikolojik olarak kötü bir ruh haline girer. Diğer insanlar ona yaklaşamaz bu da sosyolojik tarafıdır.
Doğal kaynaklardan gelen serinlik… Köy çeşmeleri…
Ev yapımı yoğurt, peynir, reçel ve benzeri ürünler tüketmeye çalışın.
Petrolden imal edilmiş plastik petlerdeki sular ve meşrubatlar steril makinelerde el değmeden doldurulmuş ancak fabrika, distribütör, bayilik ve market depolarında günlerce hatta haftalarca bekletilmiş ve sağlıklı olduğuna inanılan içeceklerdir. İmkânınız varsa bir köy çeşmesinden alacağınız taze ve soğuk su çok daha faydalı olacaktır.
Deri ayakkabılar, pamuklu ve yünlü giysiler tercih ediniz. Bunun sebebi bu malzemelerin en doğal ürünler olması ve hem de vücuda hava aldıracak bir yapıya sahip olmasıdır. Ayak kokuları ve ciltte oluşan birtakım hastalıklar polyester yani petrol türevi maddelerden yapılan giysiler sebebiyle oluşmaktadır.
Zeytinyağı pahalı bir içecektir ancak yılda 10 litre zeytinyağını ailecek tüketmeliyiz, salata ve mezelerimizde kullanmanız da diğer yağlardan alacağınız zararı azaltacaktır. Zeytinyağını da mevsiminde güvendiğiniz ve tanıdığınız birinin vasıtasıyla temin etmenizde fayda var.
Ekmek… Ortalama bir Türk sofrada ekmek olmayınca doyduğunu hissetmez. Eğer sofrada ekmek yemeden size doyurabilecek bir şeyler varsa ekmeği lütfen yemeyin.
Çayın tadı şekersiz çıkar.
Çayı şekersiz içmek artık hem bir damak zevki hem de bir eğilim olmuştur. Bu faydalı trende sizde katılın.
Ev hanımlarına sesleniyoruz. Toplantılarınızda unlu mamullerden ziyade sebze, meyve ve hayvansal ürünlerden oluşan mezeler yaparsanız daha sağlıklı ve kilolardan uzak altın günleri yaparsınız.
Gün içerisinde size enerji verecek ve beyin fonksiyonlarınızı arttıracak üzüm, hurma ve kuruyemişlerden bir avuç kadar tüketmeye çalışın. Ancak bu ürünlerin de doğal yöntemlerle kurutulmuş ve olmasına dikkat edin.